MİLLETİ YENEMEZSİN!
15 Temmuz, milletimizin kalbinde yazılan kahramanlık destanının mürekkebidir, bu destanın her harfi, vatan sevgisi ve direnişin eşsiz güzellikteki yansımasıdır. 15 Temmuz, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu zirveye taşıdığı, tarihi bir direnişin adıdır.
İstiklal şairimiz Mehmet Akif’in ”Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın!” sözleri, tarihimizin en karanlık dönemlerinden biri olan 15 Temmuz’un acı hatırasını canlandırıyor. Bu destansı gece, milletimizin birlik ve direnişini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Akif’in temennisi, bir daha böyle bir destan yaşamamız gerekmeyeceği yönündeydi, ancak bu dilek gerçekleşmedi.
O gece, herkesin ideolojisi, siyasi görüşü, dini inancı ve dil farklılıkları bir kenara bırakıldı. 7’den 70’e her birey, korkusuzca direnişe geçti. Yüreklerindeki korku ve ölüm acısıyla başa çıkarak, 15 Temmuz’un destanını yazdılar. Şehit olma pahasına bile olsa, fitneye fırsat vermediler. Demir zırhlara, tanklara ve hain kurşunlara karşı yumuşacık bedenleriyle direndiler. 15 Temmuz, sadece bir zafer değil, asırlarca unutulmayacak bir destanın yazıldığı geceydi. Bu destan, torunlarımıza gururla aktarılacak bir miras haline geldi.
15 Temmuz, sokaklarımızın, halkımızın, kurumlarımızın ve güvenlik güçlerimizin bomba ve mermi yağmuru altında yanmaya başladığı bir geceydi. Ancak bu yangın, sadece fiziksel değil, aynı zamanda vatan sevdası ve düşman öfkesiyle içimizde de yanmamıza sebep oldu. Yüzlerce şehit verdik, evlatlar babasız, annesiz kaldı. Ancak bu acı, milletimizin birliğini daha da pekiştirdi. Bu destansı direnişte, Ömer Halisdemir gibi kahramanlar da vardı. Darbenin seyrini değiştiren, canlarını bu uğurda feda eden şehitlerimiz, unutulmayacakları birer kahraman olarak tarihe geçtiler. Onların fedakarlıkları, 15 Temmuz’un yalnızca bir gece değil, milletimizin direniş ve birlik günü olmasını sağladı.
15 Temmuz destanı yazıldı, düşman püskürtüldü, ancak bu zaferin bedeli ağır oldu. Ancak bu acı gerçek, milletimizin birlik ve direnişiyle birleştiğinde, zaferin ne kadar anlamlı olduğunu ortaya koyuyor. 15 Temmuz şehitleri, her zaman yüreklerimizde yaşayacaklar. Bu destan, gelecek nesillere anlatılacak, unutulmayacak ve milletimizin birlik ve dirliği için bir ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Allah bir daha bu millete 15 Temmuz gibi bir destanı yaşatmasın dileğiyle, 15 Temmuz’u hatırlamak ve geleceğe taşımak hepimizin görevidir.
15 Temmuz şehitleri, yürekleri dağlayan şehadetleriyle hem acı bir iz bıraktılar hem de bu topraklara birer kahraman olarak anılmayı hak ettiler. Onlar, bize bu güzel vatanı bırakırken, gösterdikleri fedakarlık ve cesaretleriyle örnek oldular. Bizlere düşen görev, onların mirasını yaşatmak, vatanımızı korumak ve milletimizi birlik içinde tutmaktır.